Nefes almak ile havayı solumak arasında büyük bir yaşamsal fark var. Nefesiyle hizada kimseler yaşamlarını yönetirken, havayı soluyan kimseler yaşamın içinde yönetilirler. Solumak biyolojik bir eylemdir, yaşama belirtisidir. Fakat bununla iyi bir nefes alışkanlığına sahip olduğumuzu düşünemeyiz. Solunuma müdahale edemeyiz, havayı solumak beyin sapı refleksidir. Fakat nefesimize müdahale edebilir, nefesimizi yönetir ve tüm hayatımızı değiştirebiliriz. Sağlık sorunlarını en aza indirebilir hatta onlardan kurtulabiliriz.
Fonksiyonel olmayan nefes alışkanlıkları bedenimize, psikolojimize, davranışlarımıza iyi gelmiyor. Nefes psikolojiktir ve nefesimizi psikolojimize müdahale olarak kullanırız. Bize iyi gelmediğini düşündüğümüz duygu durumlarından kurtulmak için solunumu bozarız ve böylelikle bedenimizde de birçok organ bundan etkilenir, biz buna disfonksiyonel nefes deriz. Psikolojimizi bozan durumlar nefesimizi, oradan solunum refleksimizi ve sonrasında da sağlığımızı bozar.
Bize iyi geldiğini düşündüğümüz ve yer yer uyguladığımız birçok nefes tekniği var. Bizi rahatlatan, stresimizi azaltan, uyumamıza destek olan, farkındalığımızı arttıran birçok faydalı teknik ile çalışabiliriz. Fakat bu teknikler anlık rahatlamaya fayda sağlar. Nefes teknikleri disfonksiyonel nefes alışkanlarını düzeltmez. Sorunu yaratan, arka planda tetikleyen, köklenmiş sorunları çözmek için nefes teknikleri yeterli olmaz. Zihin alışkanlıkları nefes alışkanlıklarını tetikler. Anlam yüklediğin herhangi bir durum varsa, yargısal ve tepkisel baktığın bir durum varsa, o durumların ortaya çıktığı anda nefesinin tetiklenip aşırı nefes almaya başladığın bir an olabilir. Böyle zamanlar panik atak gibi durumlara sebebiyet verebilir ve bu öğrenilmiş nefes alışkanlığı sonrasında bozulan nefesinin arkasında yer alan köklenmiş duygu durumlarının, nefes davranışına dönüşmesine yol açar. Nefes seansları bu durumları dönüştürmek için yapılır.
Nefes psikolojiktir ve bizi çevreleyen yaşam enerjisidir. Mental ve fiziksel bedeninin dışında olan nefes zihinsel, duygusal, fiziksel bedenini etkiler. Sağlıklı bir nefesten söz edebilmek için hiçbir nefes alışkanlığımızın olmaması gerekir. İç solunum ve dış solunumu karıştırmadan aldığımız nefes uyumlu ve sağlıklı bir nefestir. Solunumu fizyolojik bir aktivite olarak yaptığımızda bu durum sağlıklı, fakat solunuma ‘Ben’ müdahale ediyorsam bu durum sağlıksızdır. Hayat şartları, duygusal ihtiyaçlar, bozulmuş ilişkiler, varlık merkezinden kaymış olman, iş ortamı, dışarıya dönük hayat şekli solunum refleksini tetikler ve sağlık problemlerine alan açar. İyi solunum vücudu tehlikeye sokmayan dengeli kimyasal eksendir yani bedendeki oksijen ve ph değerinin dengeli dağılımıdır.
Nefes koçluğu adı altında yapılan nefes seansları nefesini dönüştürmek içindir. Öğrenilmiş nefes alışkanlıkları, fiziksel ve sosyal koşulların sonucu olarak ortaya çıkar. Bu tip iyi olmadığını söyleyebileceğimiz nefes alışkanlıkları kişide tepkisel ve duygusal davranışlara yol açar. Her gün bizim için tetikleyici olan duygu durumlarını yaşarız ve bu sırada öğrenilmiş nefes alışkanlığımız tetiklenir ve biz hipokapni yaşarız yani bedende karbondioksit oranı fazlaca düşer. Nefes seansları sırasında bunu bilinçli bir şekilde açığa çıkartırız ki, bu çalışma uzman kişi tarafından yönetildiği için danışan bir süre sonra (bu durum kişiye göre değişir) öğrenilmiş nefes alışkanlıklarının altında yatan sorunları çözmeye başlar. Nefes bir davranış şeklidir ve altta yatan sebeplerin dönüştürülmesiyle nefesin yani davranış şeklin değişir. Nefesini bilen kendini bilir.
So Aham.